Silivri Cezaevi'nde iki yılını dolduran Ergenekon tutuklusu
Genelkurmay eski Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un Kaynak
Yayınları'ndan çıkan kitabında bir ayrıntı dikkat çekiyor: Nazım...
"Suçlamalara Karşı Gerçekler" adını verdiği kitabının ilk
bölümlerinde hapis hayatını anlatan Başbuğ, şiiri Silivri'deyken sevmeye
başladığını belirtiyor.
İlk şiir denemelerinin ardından şiire olan ilgisi şairlerin hayat
hikayelerini de merak ettiriyor Başbuğ'a... İlk olarak Abdülhak Hamid'in
hayat hikayesinin anlatıldığı "Lüsyen"i okuyor... Tevfik Fikret'i ve
Nazım Hikmet'i ise Hıfzı Topuz'dan okuyor. Hatta 2011'de turistik bir
gezi kapsamında Nazım'ın mezarını ziyaretini de anlatıyor.
İLKER BAŞBUĞ'UN SUÇLAMALARA KARŞI GERÇEKLER KİTABINI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN!
Hıfzı Topuz'un kaleme aldığı "Hava kurşun gibi ağır" kitabını
bitirdikten sonra uykuya dalıyor Başbuğ... Devamını İlker Başbuğ'dan
okuyalım:
"Yıllar sonra Silivri'de bir cumartesi gecesi geç saatlerde,
'Hava Kurşun Gibi Ağır' adlı kitabı bitirdiğimde derin düşüncelere
daldım. Nazım Hikmet'in yaşamöyküsünden etkilenmiştim. Yattım. Biraz
sonra uyandım. Aklım, ruhum düşüncelerle doluydu. En iyisi herhalde
ruhumun içinde duyduklarımı yazmaktı. Bende öyle yaptım:
Nazım'a
Yaban ellerinde,
mezarının başında,
yabancıyım sana.
Ne zaman ki,
Milli Mücadele'de Anadolu'ya kaçışını,
sonraki yıllarda,
ne büyük haksızlıklara,
zulümlere uğradığını,
ama
"Türklüğümü elimden alamazsınız"
diye haykırdığını,
Nüzhet, Piraye, Münevver, Vera ile,
yaşadığının inanılmaz aşlarını,
Raşit Kemali'den nasıl,bir Orhan Kemal yarattığını,
öğrendiğim gün,
utandım.
Anadolu'da bir çınar altını,
senden esirgediğimiz için,
utandım.
Dedim ki:
üzülme, utanmazlığın, haksızlığın,
diz boyu olduğu bir ülkede,
utanmak ayıp değil.
Sen,
vatanseverliğin,
gümbür gümbür sesi,
yüce Türk şairi,
affet bizi."
0 yorum:
Yorum Gönder